🎊 Can Yücel Nazlı Ilıcak Tv Programı

Yokolan atalık tohumlar Can Yücel Tohum Merkezi'nde korunacak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yok olan yerel tohumların bir merkezde toplanıp korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için kurduğu Can Yücel Tohum Merkezi'nin ikincisini İzmir'de açtı. SuSporları. Snowboard. Kayak. BİZİ TAKİP EDİN. SPX Her zaman yanınızda. “Bizi takip edebilir, #spxkafası hashtagi ile adrenalin dolu, dinamik içeriklerini bizimle paylaşabilirsin. Unutma! SPX her an yanında. #spxkafası. Şiir CAN YÜCELYorum: Nazlı Saraç Orak (Naz'ca) Can yeniden Can buluyor Yazarlar. Bülent KATARCI Bölge Yazarları Prostat kanserine ameliyatsız çözüm; Selim Türsen Bölge Yazarları 21’inci Yüzyıl’ın lokomotifi; Gürkan DURAL Show TV’nin ana haber bülteninin sunucusu Ece Üner’in Amerikan Ermeni reality show ünlüsü Kim Kardashian’a yönelik cinsiyetçi yorumları tepki çekti. Üner, tepkilerin ardından kendi kendine “Vazgeçti! Özünde; Ben “uydurma” dedim! Ana cinsiyetçilik burada ‘cinsiyetçilik’ arıyor. Biraz okuyun Can Yücel! Hazır youtube açılmışken bir skeç denememi sizlerle paylaşma istedim.Aslında bir tv programı için istenmiş bir örnekti.Metin Akpınar-Zeki Alasya skeçlerinin modernize edilmiş şekilde sergilendiği yarışmayı hatırlarsınız.Ben hiç denk yayınına gelemedim programın.Ama işte o yarışma için ben de bir skeç uyarlaması yapmıştım.Tabii bu skeci de aynı dönemin Sekizincigüzel adam programı her çarşamba 22:30'da Enderun fm'deFrekans: Kayseri için 88.2 Enderun fmKayseri Dışı: Enderunfm.net adresinden dinleyebilirsini SağlıkBakanı Koca: Tedbir en büyük silahımız; aşı programı başarıyla tamamlanana kadar kısıtlama ve tedbirlere tam uyum son derece önemli NazliCan Nazli Yücel फेसबुकमा छ । Join Facebook to connect with Nazli Can Nazli Yücel and others you may know. फेसबुकले Can Yücel’in evinin de bulunduğu Eski Datça, bozulmadan korunan mimarisi ve taş evleriyle insanı geçmişte yolculuğa çıkarıyor. Hayranlıktan neredeyse her evin önünde durup, uzun BayramCan Yücel. Bayramlar bayram ola - Abdurrahim Karakoç Mevla affede; bayram. o bayram olur! - Alvarlı Efe. Bayram şiirleri: Kişiler: Hacı Bayram-ı Veli: Ulusal Bayram : Cumhuriyet Bayramı: Resmî Bayram: Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı: Dini bayramlar Excellent 168 reviews. #17 of 52 hotels in Datca. Location 4.5. Cleanliness 4.3. Service 4.3. Value 4.3. If you’re looking for a romantic hotel in Datca, look no further than Hotel Mare. Nearby landmarks such as Can Yücel'in Evi (1.5 mi) and Kocamaar Ciftligi (2.8 mi) make Hotel Mare a great place to stay when visiting Datca. HY0VoXr. Anayasa Mahkemesi, şaşırtan, tartışmalı ya da skandal denilebilecek uygulamalarını sürdürüyor. Bugün, iki kardeşinin TSK’dan ihraç edilmesi sonrasında ByLock’ta Morbeyin’ in ortaya çıkarılmasına önayak olan, ancak kendisi de kamudan çıkarılan Levent Mazılıgüney tarafından çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Mazılıgüney, video kaydı ve görselleri de twitter hesabından paylaşarak, Anayasa Mahkemesi’nin sayfasındaki skandal’ bir notu paylaştı. Sosyal medyadaki video kaydına ve mahkeme sayfasındaki görüntülere göre, eski Anayasa Mahkemesi üyesi Alparslan Altan’la ilgili kararın yanına “PDY ile ilgili müdahaleler bağlamında yapılacak başvurularda kullanılacaktır” notu düşülmüştü. Anayasa Mahkemesi'nden ihsası rey iddialarına yanıt Tamamen gerçek dışı Bu not, Paralel Devlet Yapılanması yani FETÖ başvuruları konusunda “ihsas-ı rey” niteliğinde. Mazılıgüney, bu notun, iç yazışma yerine yanlışlıkla ana ekrana yazıldığını ve tüm FETÖ başlıklı başvurularda kullanılmak üzere kaleme alındığını görüntülerle kanıtladı. Bu iddia doğru olmasa bile notun varlığı skandal niteliğinde. Zira bu not, benzer başvuruların aynı gerekçeyle reddedilmesi’ konusunda görüş taşıyor. Anayasa Mahkemesi ise açıklama yapmak yerine siteye erişimi saat sıralarında engelledi. Sayfaya girenler, “Sunucuya erişimde sorun yaşanmaktadır” notuyla karşılaştı. Tartışma ve çelişkili kararlar Bu tartışmaların odağındaki Anayasa Mahkemesi, yaklaşık 3 aydır ilginç biçimde, kamuoyunda büyük tartışma yaratan, büyük mağduriyetlerin yaşandığı, yıllardır ısrarla gündemine almadığı dosyaları birer birer karara bağlıyor. Mahkeme; önce Cumhuriyet davasını gündeme aldı. Haber yazmaktan başka hiçbir eylemi olmayan gazetecilerden Murat Sabuncu, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Bülent Utku'nun başvuruları reddedildi. Kadri Gürsel’in başvurusu için hak ihlali kararı verdi. Mahkeme, aynı gün, gazeteci Murat Aksoy için de hak ihlali’ kararına imza attı. Yüksek Mahkeme, bu kararın hemen ardından Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 9 gazetecinin başvurusunu görüştü. Altan ve Ilıcak için “hak ihlali yok” kararı veren mahkeme, Ali Bulaç’ın “kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Gazetecilerle ilgili bu kararları kamuoyunda çok tartışılan başka dosyalar izledi. Gezi dosyasının bir numaralı sanığı, iş insanı Osman Kavala’nın başvurusu sürpriz biçimde ilk duruşma öncesinde gündeme alındı ve Kavala için “hak ihlali yok” denildi. Hemen ardından Ayşe öğretmen olarak bilinen Ayşe Çelik’in dosyası gündeme alındı ve bu kez “hak ihlali” kararı verildi. Anayasa Mahkemesi, son olarak Almanya vatandaşı gazeteci Deniz Yücel’in dosyasını karara bağladı ve “hak ihlali” kararı verdi. Anlaşılmaz kriterler Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına baktığınızda basın ve ifade özgürlüğünün nerede başlayıp nerede bittiğini anlamanız mümkün değil. * Deniz Yücel dosyasında nasıl belirlendiği anlaşılmaz bir dizi kriter sıralandıktan sonra bu kriterlere göre PKK yöneticileri ile röportaj yapmanın suç olmadığı ve gazetecilik kapsamında kaldığı, aksi uygulamanın basın özgürlüğünü sınırlayacağı söyleniyor. * Yine Yücel kararına göre, gazetecilerin siyasilerin de dile getirdiği bazı görüşleri dile getirmeleri suçlanmaları için yeterli değil. * Murat Aksoy kararında da bu özgürlükçü tutum devam ettiriliyor. Kararda, "savunduğu görüşlerin terör örgütünün söylem ve görüşleriyle paralellik göstermesi ve kimi noktalarda örtüşmüş olması tek başına suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilemez” deniliyor. Buna karşılık Murat Sabuncu ile ilgili verilen karardaki yorum soyut ve anlaşılmaz “Gazetede sorumlu olduğu dönemde yayımlanan haber, yazı ve manşetler ile başvurucunun sosyal medya paylaşımlarında eleştirel olma ve haber yapmanın ötesinde süreklilik arz edecek şekilde devletin PKK ve FETÖ/PDY’ye karşı verdiği mücadeleyi zayıflatacak yayınlar yapıldığı, toplumu kamplaştırmaya yönelik mesajlar verildiği, anılan örgütlerin masum ve mağdur olarak gösterilmeye ve lehlerine algı oluşturulmaya çalışıldığı, tutuklama için gerekli olan kuvvetli belirtinin bulunduğu sonucuna varılmasının keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.” Bu görüş, Akın Atalay, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Göngör, Musa Kart, Güray Öz ve Hakan Kara ile ilgili kararlarda da bir biçimde tekrar ediliyor. Ahmet Şık kararında ise Deniz Yücel kararının tam aksi yönünde görüşler sıralanıyor “Tutuklama kararında başvurucunun haber ve yazılarında haber aktarma amacının ötesine geçerek terör örgütlerinin söylemlerinin geniş kitlelere ulaşmasını sağladığı belirtilmiş ve kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir delillerin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Örgütün ses getirmek ve adını gündemde tutmak amacıyla gerçekleştirdiği bir eylemi tam da işlendiği sırada failleriyle röportaj yapmak ve onların mesajını kamuoyuna duyurmak suretiyle suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak değerlendirmesi keyfî ve temelsiz değildir.” Altan kardeşler çelişkisi * Anayasa Mahkemesi, Mehmet Altan’ın tutuklandığı dönemde Altan ve Şahin Alpay ile ilgili verdiği kararlarda hak ihlali’ yorumu yapmış ve yerel mahkemenin buna rağmen gazetecileri tahliye etmemesi üzerine mahkeme kararlarının bağlayıcılığını anımsatarak, tahliyenin yolunu açmıştı. AİHM de Mehmet Altan’ın tutuklanması nedeniyle Türkiye’yi tazminata mahkum etmişti. Ancak Altan’la ilgili bu karardan sonra tutuklu gazetecilerin dosyaları rafa kaldırıldı ve birkaç ay öncesine kadar unutuldu. * Mehmet Altan’ın haklarının ihlal edildiğine yönelik kararda, katıldığı televizyon programı konusunda, “Bununla birlikte başvurucunun darbe teşebbüsünden bir gün önce Can Erzincan TV'de yayımlanan programdaki konuşmasında başvurucunun sarf ettiği sözlerin içeriği ve bağlamı, anılan sözler öncesinde ve sonrasında diğer konuşmacılar ile başvurucu tarafından dile getirilen hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun suça konu sözleri darbe teşebbüsünün ortamını hazırlamak amacıyla söylediğinin olgusal temellerinin soruşturma makamlarınca ortaya konulamadığı görülmektedir” denildi. * Aynı programda kardeşi Ahmet Altan da vardı. Altan’ın haklarının ihlal edilmediğini belirten mahkeme, televizyon programı için, “Başvurucunun darbe teşebbüsünden bir gün önce bir TV'deki konuşmaları, son dönemdeki yazıları ve gazetesindeki konumu ile bu konumun ilişkisini anlatan gizli tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde soruşturma mercilerince işaret edilen olguların FETÖ/PDY ile bağlantılı bir suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesi temelsiz ve keyfî olarak değerlendirilemez” yorumu yapıldı. Aynı program, benzer sözler için iki farklı yorum. Görüşü değişen 4 üye Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu’nun yaptığı basın açıklamasında işaret ettiği çelişki de tutarsızlığı doğruluyor “Çoğunluk kararının altındaki imza sahibinin yarısının hukukçu olmaması, dört üyenin imza attığı aynı dosya kapsamı için verdiği kararı, karardaki ilkeleri inkar etmesi ve son atanan üyelerin tümünün bu çoğunluk içinde yer alması belki de bu günlerde tartışılan ve yasalaşma aşamasında olan hukuk reformu açısından dikkate alınması gereken ilginç ve düşündürücü bir durum arz etmektedir.” Özetle; Mehmet Altan için “ihlal” diyen 4 üye, Ahmet Altan için “hak ihlali yoktur” diyor. Kavala, Ayşe öğretmen ve akademisyenler Osman Kavala için verdiği kararda, mahkemenin tutukluluk ile ilgili yorumları muazzam’ “Başlangıçtaki bir tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunun tüm delilleriyle birlikte ortaya konması her zaman mümkün olmayabileceği… tutmanın bir amacı da kişi hakkındaki şüpheleri teyit etmek veya çürütmek suretiyle ceza soruşturmasını ve/veya kovuşturmasını ilerletmektir. Bu nedenle yakalama veya tutuklama anında delillerin yeterli düzeyde toplanmış olması mutlaka gerekli değildir.” Oysa Deniz Yücel kararında, somut olguların bulunmaması “hak ihlali” sayılıyor. Ayşe Çelik kararında da mahkeme, ifade özgürlüğünü’ anımsıyor birden bire. Programdaki sözlerinin bu kapsamda olduğunu belirtirken, garip bir kriter de koyuyor “Şehit ailelerinin rencide edilmemesi.” Ayşe öğretmenin sözlerinin bu nitelikte olmadığını belirtiyor. Hangi sözün nasıl rencide edebileceği belirsiz. Akla ister istemez henüz dosyaları görüşülmeyen Barış Akademisyenleri geliyor. Aslında Ayşe öğretmen kararı emsal niteliğinde ancak konulan kriterlere göre nasıl bir yorum yapılacağı belirsiz. Manidar zamanlama! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ilişkileri’ uzun zamandır dikkate değer bir seyir izliyor. AİHM, Anayasa Mahkemesi’nin yıllarca beklettiği bir dosyayı bile gündemine almıyor. Gündemine almasına yönelik baskı olduğu, gündeme almasının beklendiği dönemde ise Anayasa Mahkemesi aniden o dosyayı gündeme alıp karara bağlıyor. Hemen ardından AİHM kararı geliyor. AİHM’nin Anayasa Mahkemesi’ni atlamak’ istemediği biliniyor. Aksi durumda tüm başvuruların kendisine yapılacağı ve muazzam bir iş yükü altına girileceği kaygısı da ortada. Zaten bu kaygı nedeniyle yapısı son derece tartışmalı OHAL Komisyonu bile yetkili’ kabul edildi. Ancak bu kaygıyı da aşan bir durum söz konusu. Skandal not “İhsas-ı rey anlamında” AİHM’nin Anayasa Mahkemesi’nin “etkisiz hukuk yolu” sayılmaması için verdiği uğraş ve imza attığı uygulamalar, uzun yıllar tartışılacak nitelikte. Anayasa Mahkemesi, belli ki suya sabuna dokunmadan, kimseyi kızdırmadan var olmaya çalışıyor. Yüksek Mahkeme, hakkını arayanların Türkiye’deki son adresi. Ancak bu nitelikteki bir kurumun verdiği çelişkili kararlar ve imza attığı uygulamalar, önce kendisiyle ilgili bir hak ve hukuk mücadelesi vermesi gerektiğini ortaya koyuyor. -Hamlet cevirisinde 'to be or not to be...' ile baslayan bolumu, 'bir ihtimal daha var, o da olmek mi dersin?' şeklinde çevirmiştir. -"peki kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusunu, "düşünmüyorum, skiyorum" diyerek cevapladığı söylenir. -mahkemede hakim soruyor sen bu adama neden hakaret ettin? cy hakim bey gte gtten başka ne denir? hakim kahkahalara boğuluyor... Can Yücel hayranlarından bir kadın imza gününde -Can Bey, sizi çok seviyorum, çok iyi bir şairsiniz diye Can Yücel'e durmadan iltifatlarda bulnuyormuş, Can Yücel dayanamamış - Yatalım o zaman. Kadın - Aşkolsun Can Bey ! Can Yücel - Aşkta olacak elbette... -Televizyon programında Nazım Hikmete kartpostal şairi diyen Duygu Asenaya kart sensin postal da sana girsin demiştir. -BBC Türkçe yayınlar bölümünde spikerlik yaptığı yıllarda Nazım Hikmet ölür ve Nazımın öldüğü gün hiçbir şey yapmaz görevlilere de ulan Nazım öldü be diyerek cevap verir. Tüm gün Nazım okur çeviri yapmaz, o gün BBC'de Türkçe yayını yapılamaz ve Can Yücel boykot yaptı falan da denince istifa eder Türkiye'ye döner. - Ayrıca kendi söylemeyile Can Yücel çeviri yapmaz türkçe söyler. Buna örnek Sheakespear'in 66. sonesidir. vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni değmez bu yangın yeri avuç açmaya değmez değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz değil mi ki ayaklar altında insan onuru o kızoğlankız erdem dağlara kaldırılmış ezilmiş, hor görülmüş elemeği, göznuru ödlekler geçmiş başa derken mertlik bozulmuş değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın değil mi ki kötüler kadı olmuş yemene vazgeçtim bu dünyadan dünyamdan geçtim ama seni yalnız komak var ya o koyuyor adama!... - Leman dergisinde yazmaya başladığı ilk gün Metin Üstündağ kendisini derginin son sayfasına koyunca, Metin Üstündağ'ı aramış ve "beni derginin kıçına koyanın gelir kıçına koyarım" diye duygularını en güzel şekliyle izah etmiştir. -1994 yılında HBB Rock Club programında Mavi Sakal elemanlarıyla sohbet etmiştir. önlerinde meyve suyu süsü verilmiş şarap vardır. e tabi sıkardı Can Babaya meyve suyu vermek -İzmir'de Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde geçen hikaye şöyledir Can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder. aynı grup, sabahın 5'i 6'sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı Kıbrıs Şehitleri Caddesinde yürürken, şair birden durur ve yere yatar. Yanındakiler de aynı şeyi yaparlar. Şair, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır. hayranlardan birisi dayanamayıp sorar - baba, ne görüyorsun, bize de söyle... Can Yücel , gözlerini gökyüzünden hiç ayırmadan, ondan ulvi ya da şairane bir cevap bekleyen vatandaşa şöyle cevap verir - çok sarhoşum, .mına koyim... -Can Yücel ile ilgili bir hikayeye göre de kendisi bir etkinlikte sahneye çıkarak şiir okumaya koyulur. Tabi her zamanki gibi cilalıdır. "Öksürükler şiire dahil değil" diye de uyarır. Şiirlerini okur, alkışını alır, indi inecek sahneden. Herkes şaşırır, hayret küfür etmedi bu sefer diye. Can Baba kursuye tekrar döner ve "kusura bakmayın akşam akşam kafanızı sktim" der... -Cemal Süreya ile aralarında şöyle bir diyalog geçmiştir. Bir meyhanede içilmektedir, Can Baba ekibe sonradan katılır ve Cemal Süreya'yı görür. oo darphane müdürü de burdaymış. evet darphane müdürlüğü yaptım ama istifa ettiğimde üstümü iyice silkeledimki hiç altın tozu kalmasın üstümde, hem sen de bakan oğlusun. evet bakan oğluyum ama benim şiirimden başka hiçbirşeyim yok. şiirin varda sanki ele gelir birşey mi yazdın. Can Baba iyiden iyiye sinirlenerek Cemal Süreya'ya şöyle karşılık verir bende senin eline gelecek başka birşey var, veriyim mi? ister misin? uzunca bir sessizlikten sonra ortamı yine Cemal Süreya yumuşatır. Cemal Süreya elini ileri doğru uzatarak şöyle der ver ulan. bunun üstüne Can Yücel ayağa kalkar, meyhanedeki kalabalığı hiç umursamadan pantolonun önünü açar ve çıkarır. Cemal Süreya bir süre baktıktan sonra şöyle der hiç değişmemiş ulan. hala aynı. can baba gür bir kahkaha atar ve karşılık verir değişmez tabii. niye değişsinki... -Bodrumun yaz sıcağında yaptığı imza gününde kitap imzalatmaya gelen yeni evli çifte -bu sıcakta işiniz mi yok gidin evinize skişin... dediği rivayet edilir... -Sanıldığı gibi Küçük İskender'le masabaşında çok sık biraraya gelmemiştir, bu yüzden de "sksem büyük iskenderi skerdim" lafı burada söylenmemiştir, Can Yücelle Küçük İskender'in bir kez, Cemal Süreyya'nın ölümünden hemen sonra Can Yücelin evinde buluşmuşlardır, söz konusu şiir ise daha önce basılmış olan `seke seke`kitabında yer almıştır ve şu şekildedir küçük iskender kuşumla fazla oynama sen! seni becereceğime, ayol, büyük iskenderi beceririm!. -Televizyon izlerken bir gün ekranda Turgut Özal'ı görür tepesi atar. Ayağı ile televizyona girer . Ayağı kanlar içinde gider oturur öylece her sabah evine kahve getiren kahveci eve gelir Can Yücel'i görünce şaşırır. 'Hastaneye gidelim' der Can Yücel oralı olmaz zor zalim mahalledekileri toplayarak anca ikna eder götürürler... -Adana'da hapisteyken Ali Özgentürk'ün babasından görüş günlerinde üzüm istermiş, sonra o üzümleri şarap yaptığı ortaya çıkmış... - 'Şiir yazmak gt ister' sözüyle mahkemeye verilmiştir. Türkiye Yazarlar Sendikası, Kuzguncuklular Derneği ve Can Yücel Dostları tarafından ortaklaşa düzenlenen anma, yarın saat Kuzguncuk Çınaraltı Parkı’nda Yücel’i anma toplantısının katılımcıları arasında Adnan Özyalçıner, Egemen Berköz, Sennur Sezer, Refik Durbaş, İsa Çelik, Nadir Göktürk, Yaşar Miraç, Gülsüm Cengiz, Müslüm Çelik, Mustafa Köz, Ferruh Tunç, Cihan Oğuz, Ercan Kesal, Metin Üstündağ, Hüsnü Arkan, Ayhan Bozkurt ve Cengiz Kılçer yer Çınaraltı Parkı’nda Can Yücel’i anlatacaklar ve şiirlerinden örnekler okuyacaklar. Saat de Kuzguncuk Mülkiyeliler Birliği’nde fotoğraf sanatçısı İsa Çelik’in hazırladığı bir sinevizyon gösterisi yapılacak. Canlı tv izle Türkiye'nin ilk ve en büyük online tv portalıdır. "Canli Tv" markasıyla 2005 yılından beri ziyaretçilerine kesintisiz olarak en kaliteli canli tv izleme imkanı sunuyoruz. Web sitemiz sadece canlı televizyon değil Türkiye'nin en iyi canlı radyo kanallarını da online olarak sizlere ulaştırmaktadır. Online tv sitemizde sınırsız ve donmadan bütün kanalları izleyebildiğiniz gibi; yayın akışları, televizyon kanallarının iletişim ve frekans bilgilerini de bulabilirsiniz. Ayrıca bloğumuzu takip ederek sevdiğiniz diziler için ipuçları ve bölüm tahlillerini de heyecanla okuyabilirsiniz. Canli tv izlemenin en iyi adresi olan ile Full HD kalitesinde kesintisiz onlarca Tv kanalını mobil tv hizmeti ile de ücretsiz izleyebilirsiniz. " Mobile" markası ile Android uygulamalarımız siz kıymetli izleyicilerin hizmetine sunulmuştur. Web sitemiz ve mobil uygulamalarımız tamamen ücretsiz olduğu gibi yapmış olduğumuz altyapı yatırımları ile sizlere her zaman en iyi online tv izleme imkanı sunmaktayız. Dile kolay tam 17 yıl! Evet, 17 yıldır göstermiş olduğunuz büyük ilgi ve desteğinizle canli tv ailesi olarak gücümüze güç kattık. Büyük bir aile olduk. Online tv sitemizi bu günlere getiren her izleyicimize teşekkür ediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'nin, Almanya'nın Die Welt Gazetesi muhabiri İlker Deniz Yücel ve Nazlı Ilıcak hakkındaki karar itiraz eden Türk makamlarının itirazlarını reddetti. AKTÜEL 1150 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ’nin AİHM temyiz başvurularını değerlendiren kurulu, Almanya ’da Die Welt gazetesine çalışan İlker Deniz Yücel ’in açtığı davada Türkiye ’ye verilen mahkumiyet kararına yapılan itirazı kabul etmedi. Komite, AİHM ’in Nazlı Ilıcak'ın yaptığı başvuruda da Türkiye aleyhine bahşedilen karara yapılan itirazı reddetti. Euronewst'te yer alan habere kadar, AİHM ’in 5 yargıçtan oluşan kurulunun, iki temyiz bavurusunu reddetmesiyle daha önce ilgili daireler kadar Yüzel ve Ilıcak için alınan kararlar bu vesile ile onanmış oldu. AİHM ’İN YÜCEL VE ILICAK KARARI AİHM, bu sene 25 Ocak ’ta aldığı kararda, Yücel ’in 2017 yılında yaptığı başvuruyla ilgili olarak Türkiye ’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ’nin AİHS emniyet ve özgürlükle ilgili 5. maddesinin 1. ve 5 fıkralarıyla, ifade ve fikir özgürlüğüyle ilgili 10. Maddesini ihlal ettiğini hükmetmişti. AİHM gerekçeli kararında, Yücel ’in kabahat işlediğinden kuşkulanmak için “akılcı bir neden olmadan” gözaltına alınarak duruşma öncesi tutuklu kaldığı ifade edilmişti. Türkiye ’nin, karar gereği mahkeme masrafları da içinde edinmek üzere Yücel'e 13 bin 300 euro tazminat ödemesine karar verilmişti. Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel dönemin Enerji Bakanı Patent Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine beyan etmek üzere 14 Şubat'ta İstanbul'da gözaltına küskün; "terör örgütü propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa kışkırtma" iddiasıyla sevkedildiği mahkemece 27 Şubat 2017'de tutuklanmıştı. TÜRKİYE, NAZLI ILICAK'A 16 EURO TAZMİNAT ÖDEYECEK AİHM, 14 Aralık 2021 ’de aldığı kararda Nazlı Ilıcak'ın açıklama hürriyetinin ihlal edildiğine hükmederek, Türkiye'yi haksız bulmuş ve Ankara ’yı 16 bin euro para cezasına çarptırmıştı. Gazeteci Ilıcak ’ın 2017 yılında yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ’nin emniyet ve hür hakkıyla ilgili 5. maddesinin 1 fıkrası ile ifade ve us özgürlüğüyle ilgili 10. maddenin Türkiye göre ihlal edildiğine hükmetti. Gerekçeli kararda, “Ilıcak'ın terör örgütüne üye olma ya da hükümeti devirmeye girişim etme suçlarını işlemesinden kuşkulanmak için hiç bir akılcı niçin bulunmadığı” yorumu yapıldı. Günün Önemli Manşetleri Haber Geniş bir şekilde Haberin detayları ve bilgisi verildi. Kaynak takip edilmektedir, yeni bilgiler geldiğinde anlık güncellenecektir. Kars Haber Yerel Kategorileri de mevcuttur.

can yücel nazlı ılıcak tv programı